18 Nisan 2015 Cumartesi

hırvatistan-dubrovnik

dalmaçya kıyılarının nadide şehirlerinden birindeyim. kiraladığımız apartın balkonunda,  günün yorgunluğunu işte size bu satırları yazarken atmaya çalışıyorum. balkonumdan görünen manzara bir harika. tepelerde çam ağaçlarının aralarına serpiştirilmiş beyaz boyalı evler ve hemen aşağıda limon, mandalina ağaçlarının çiçek kokularına eşlik eden kuş sesleri var. arada bir de komşu evden gelen köpek havlaması..:) ya da uzaklardan gelen bir motorun sesi.. güneş te  yaz akşamlarını aratmayacak cömertliğiyle sıcacık bu gün.. ıslak saçlarımı saldım, güneşte kurumaya bıraktım ve tabi çay ve kek.. daha ne olsun.? :) dubrovnik! ne kadar da görkemli bir yermiş meğer. eski yerleşimi gezdik bugün ama çok ta yorulduk. belki 10 km belki daha fazla yürümüşüz dür. zaten bu yürüyüşün büyük kısmını şehri çevreleyen surların üzeri oluşturdu. bir de tekne turu yaptık. cable car(teleferik gibi)' a da binecek olduk ama halimiz kalmadı hiç teşebbüs etmedik.
durun baştan başlayalım. otobüs terminalinde iner inmez yaşlıca bir teyze yanımıza yanaştı ve "oda ister misiniz" diye sordu. biz de tuttuk. aslında eski şehre yakın mı diye sordum "10 dakika yürüyerek" deyince "neyse" dedim. ve 30 € karşılığında bu gece buradayız. oda da sıkıntı yok her şey güzel ama eski şehir 10 dakika değil.:) yarım saat sürdü yürüyerek.. gerçi biz biraz uzattığımızı dönüşte anladık ya gene de daha merkezi olabilirdi. size tavsiyem eski şehir tarafında sobe yazan yerleri denemeniz. bu fiyata çok daha yakın yerleri bulacağınızdan eminim. ayy bu arada, bütün kiliselerden çan sesleri geliyor!. biri bitti diyorum ardından diğeri..
sonra çantaları bıraktığımız gibi soluğu eski şehirde alıyoruz. eski şehir; surlarla çevrili, içinde şu anda da yaşayan insanların olduğu evleri, kilisesi, okulu, çeşmesi, yemek ve alışveriş yerleriyle canlılığını yitirmemiş gerçekten görkemli bir yerleşke. ayrıca game of thrones dizisinin king's landing sahnelerinine ev sahipliği de yaptığından daha bir popüler bu aralar.. dolayısıyla çok yoğun bir turist akınına uğruyor denilebilir.

 old town

yerli kıyafetlerle müşteri tavlayan satıcılar
surlarda yürüyüş turuna çıkılacak nokta (kişi başı tur 100 kuna)
sokaklar işte bu kadar genişlikte.

prenses dinaris in kulesi!(turdan)
arkada kilisenin kulesi(turdan)
yürü yürü öldük..:)
teknenin altı cam dediler.. altı böyle görünüyor! :(

tekne turundan(kişi başı 10 €)

gerçekten çok güzeldi.

tek olumsuz yanı pahalılığı. yemek yedik sanırım sahipleri  italyan dı. balık ve rizotto aldım. abdurrahman da cevabcici (çok sevdi hergün yiyo:)) aldı. içeceklerle yaklaşık 210 kuna ödedik.
(100 TL den fazla..) hediyelikler de ateş pahası.. hesap edince bir tshirt 40-50 TL gibi falan..

dubrovnik te bir de belki cable car a binersiniz başka da yapılacak bir şey yok. doğal güzelliği tartışılmaz. tarihi de çok görkemli ama hepsi bu.:) (daha ne olsun) yani eski şehirin dışında fazla bir atraksiyon yok demek istedim.. daha aktaracak çok resim ve videolarım var ama yüklemek çok vaktimi alıyor. yeter size bu kadar gerisi de bana kalsın.  ben artık içeri girmek istiyorum. çünkü hava serinledi ve güneş batıyor. yani, sırf sizin için geziyorum sevgili okurlarım..:))




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder