17 Nisan 2015 Cuma

bosna-mostar

sabah mostar a doğru yola çıktık. ama önce yol üstünde sarajevo havaalanı yakınındaki hayat tüneline uğradık. çok etkilendim. giriş adam başı 10 KM. bişey diil. çıkarken anı defterine birkaç satır karalamayı unutmayın. ayrıntılara girmek istemiyorum. ama tuneli hep burnum sızlayarak dolaştım. zaten ayrıntıları rehberimizden yeterince dinledik.
sonrasında İUS (int. bosn. uni.) önünden geçtik. oldukça saygın bir üniversiteymiş. yıllık masrafı 5000 € imiş. belki çocuklar için düşünebilirim ne biliyim ....
tünelin hava alanı tarafından (serbest bölge) girişi.


yere düşen bombanın izini bu şekilde boyuyorlar.

kırmızı olan bölgelerde ki genelde hep tepeler, her sırp askerleri ile doluymuş ve aralıksız şehri bombardıman ediyorlarmış. bazen de tepelere yerleşmiş sniperlarla sivil halkı tek tek vurarak psikolojik çöküntü yaratmışlar. sadece haritada görünen açıklıktan yani tünelin olduğu yerden hayat bulmuş sarajevo

şimdi tünelin sadece 25 m si halka açık. 

savaşta kullanılan birçok şey artık müze olan bu evde sergileniyor. tünel hesapları dahil.
bu da evin eski sahibesi olan yaşlı kadın.
neyse anlatacak çok şey var da... biz mostar la devam edelim.

pociteli kalesinin girişi(tam olarak kimin yaptırdığı belli değil)

kalenin içinde ikamet eden 40-50 kadar hane var.

kalede ayrıca hamam, cami de var.

kale kulesinden manzara nefes kesici.

yukarı çıkarken size yol boyunca nar ağaçları ve zambaklar eşlik ediyor.


hayat arkadaşımla..:)


sonrasında yola sarı saltuk tekkesinin olduğu yer olan buna nehri nin doğduğu yere blagaj a doğru devam ettik. off çok güzel bir doğa parçasıydı.
bizim alperen e hemen gönderdim.:)

tekkenin girişine doğru..

pencereden dışarıya bakar mısınız?! insan böyle bir yerde gavur olsa imana gelir:)

balkonu da vardı..


"hu" yazan yerin altındaki kapıdan girince içerde yatıyorlar..
bu kişiler bu yerlerde daha osmanlı gelmeden islamiyeti sevdiren muhterem insanlar..
neyse kalbimizi burada bırakarak ayrılıyoruz ve işte mostardayız. aman yarabbi bu ne kalabalık böyle. malum köprüde yürümeye yer yok adeta.. bir de yerdeki çakıl taşları. neretva nehrinden (bosna nın en uzun nehri)toplanmış ve özenle köprü üzerine ve iki yakasındaki yürüme yollarına döşenmiş. ama yürürken dikkat! çok kayganlar ve çıkıntılılar.:) ayak masajı için ideal sayılabilir.:) 
kasabada savaştan kalma bir metruk bina..
mostar köprüsündeyken..

yemeği hırvat tarafında müslüman bir mekanda şadırvan da yedik. porsiyonlar çatlatacak boyuttaydı. diyebilirim.:) siz siz olun hep küçük porsiyonlar ısmarlayın.! ama mekan biraz pahalıydı diyebilirim. 40KM civarı ödeme yaptık. sonrasında kalacak yerimizi ayarladık. leyla pansiyon ve geceliği 10€. çok temiz bir yer. ve tabi hesaplı. şiddetle tavsiye ederim.

burada da sarajevo daki gibi çok sayıda camiler var.


evlerin pancurları da karakteristik..

yerdeki çakıllar!..

karşı tepedeki devasa haçı farkettiniz mi?! aliya izzet begoviç mostar da bir akşam köprüden geçerken çocukluk arkadaşı bir hırvat onu telefonla aramış. "gökyüzüne doğru bak ne görüyorsun" demiş. bizimki "hilali görüyorum" demiş. "yok biraz daha aşağı bak o zaman" demiş. bizimki "haa şu haçı mı diyosun" demiş. "evet biz yaptık nasıl" demiş. bizimki "bizim hilal Allah yapımı hep var olacak ama sizin haç insan yapımı bir gün yıkılacak" demiş..  bakalım ömrümüz vefa edecek mi görmeye..
akşam üzeri sanırım karagöz bey camii idi, içine girince karşınıza bir şadırvan ve  bir küçük osmanlı mezalığı çıkıyor. devam edince aşağı doğru inen merdivenlerden, sizi şirin bir çay bahçesi karşılıyor. sahibesi fatma hanım teyze ile sohbet eşliğinde çaylar ve enfes manzara yaşanmaya değer doğrusu. giderseniz selamımı söyleyiniz..:)
bu akşamlık bu kadar.. videolar da var ama yüklemesi çok zaman alıyor. artık kısmet  istanbul a dönünce.. 
yarın ölmezsek dubrovnik te görüşmek üzere. mutlu kalın..








2 yorum: