5 Mayıs 2015 Salı

italya-roma

bu yazıda sizlere özellikle dan brown ın kitabını okuduktan sonra görmeyi daha da çok istediğim ve ailecek gittiğimiz italya  tatilimden bahsedeceğim. evet öncelikle,  tarih kokan sokaklarıyla bir dönem neredeyse dünyaya hükmetmiş bir imparatorluğa başkentlik yapmış şehir roma dayız.


 uçağımız milano ya inmişti ama biz istanbul dayken aldığımız tren biletlerimizle hiç beklemeden trene atladık ve sabah roma ya trenle geldik. gelir gelmez de hemen istasyon yakınında uygun fiyata bir otelde yerleştik.
roma tren istasyonu

otelimiz 


bu haritaları hotel lobilerinde bulabileceğiniz gibi muhtelif turist info lardan da edinebilirsiniz.

elinizde harita varken yolunu bulmak çok kolay. biz üç gruba ayrıldık. kızımla babası, iki oğlum ve ben olmak üzere. saat verdik ve birbirimizden  popoli meydanı nda buluşmak üzere ayrıldık. 
roma da görülecek şeyler diye sıralarsak; 1- panteon, 2- roma forumu, 3- aşk çeşmesi, 4- colesyum, 5- ispanyol merdivenleri ve 6- kısaca vatikan bölgesi .. tabi bu kadarla sınırlı değil. yanısıra tiber ırmağı üzerindeki köprüler, şehri panoramik gören tepeler, daha bir sürü kilise ve şapeller...  kısacası saymakla bitecek gibi değil. ve eğer bizim gibi adeta açık hava müzesi olan koca şehire  2 gün gibi kısa bir süre ayırdıysanız,  bütün bu yerleri gezmeniz de zaten pek mümkün değil. eğer sadece roma seyahati yapacaksanız bence buraya 4-5 gün ayırmalısınız.. her neyse,.

trevi fountain (aşk çeşmesi)
evet oğlumun demesi gibi bu romalılar çok terbiyesiz.:) bütün heykeller ya yarı ya tam çıplak! burada insanlar havuza bozuk para atıp dilek tutuyorlar. havuz para doluydu:) insanın inip te toplayası geliyor ama  tabii..:) şaka bir yana çeşme gerçekten de şanına layık çok hoş görünüyordu. ayrıca havuzda biriken bu paralar arada bir toplanıp çeşitli yardım kuruluşlarına bağışlandığı söyleniyor..ben onların yalancısıyım..:) çeşme havuzunun içini süsleyen heykeller ise barok tarzında ve kısaca deniz kabuğu şeklinde yapılmış arabayı çeken kanatlı atlar ve arabanın içindeki deniz tanrısı neptün figüründen oluşmaktadır.  burası aqua virgo adındaki su kemerinin sonuna yaptırılmış ve üç yolun kesişme yerinde yapıldığından adına trevi denmiş. ayrıca havuzun içinde bu kemere adını veren bakire figürü de boy göstermekte. para atma meselesine gelecek olursak eğer; genel inanışa göre (ya da oralıların uydurması.:)), sağ elinizle sol omuzunuzun üzerinden bir bozuk para atrsanız bu, roma ya bir daha geleceksiniz demek, iki bozuk atarsanız, buradan birine aşık oluyorsunuz, üç tane atarsanız buradan biriyle evleniyorsunuz anlamına geliyormuş... yok artık..:) tabi ben "adet yerini bulsun" dedim ve bir adet bozuk parayı bu şekil attım:)


piazza di spagna
basamakların üzerinde görülen yer ispanyol elçiliği ve bu yüzden bu merdivenlerin adı ispanyol merdivenleri. bilmiyorum neden ama burası oldukça popüler bir yer. insanların buluşma takılma mekanı diyebilirim. basamaklar mermerden bilmem kaç tane. sayısını bilenler var ben hatırlamıyorum..merdivenlerin altında küçük bir çeşme var. buradan su içilebiliyor. (hemen su şişelerimizi doldurduk..)buraya da gene insanlar bozuk para atmışlar falan..  ama tabi resimde görülen bu havuzlu küçük çeşmenin bulunduğu sokaklarda meşhur markaların bulunduğu mağazalar var.. biz birine girip deri bir çanta beğendik ve fiyatını sorduk. yanlış hatırlamıyorsam 3000 avro ve küsuratı da vardı. komik kocam durur mu hiç? satıcıya hemen bir espri  patlattı. "bu paraya o ineğin kendisini alırsın" falan şeklinde..:) tabi satıcı heh heh! şeklinde şöyle bir gülümsedi yani..
vittorio emanuele
burası venedik meydanı nda bulunan, çok gösterişli heykellerle bezenmiş ve beyaz mermerden yapılmış bir saray. giriş katında, italya yı birleştiren ve buraya adını veren kralın ailesi ve birleşme hikayesini özetleyen bir bir müze bulunuyor. burasını ücretsiz gezebilirsiniz. bu anıtın tepesine bir asansörle çıkmak ve buradan şehrin manzarasının tadını çıkarmak mümkün. çıkış ücreti 7-10 avro civarı. bu yapı roma foruma ve collezyum a da yürüme mesafesinde. anıt 1900 lerin başında açılmış ve yaklaşık 100 yıllık bir geçmişi var. yani forum ve collezyum a göre oldukça yeni.. 
forum

burası antik başkentin merkezi olan yer. m.ö. 5. yy da kurulmuş olan bu yer imparatorluğun, ticaret, ibadet, adalet ve hatta fahişelik merkeziymiş. bu bölge zamanla etrafına göre kot olarak daha aşağıda kalmış. ama taş kaldırımlar hala yürümeye elverişli. giriş ücretleri çocuklardan alınmıyor ama yetişkinler için 15 avro civarında. haftanın her günü ziyarete açık. forumun içinde bir sürü tapınak ve kemer bulunuyor. efes antik kenti ne gittiyseniz eğer,  aynı atmosferi burada da bulacaksınız.

vatikan
nufusu 1000 kişiden daha az olan etrafı duvarla çevrili, mutlak monarşiyle yönetilen(papa ne derse o olur, yasa da o yürütme de  o, ceza da son karar da ona ait..)hatta 100 kişilik isviçre vatandaşlarından oluşan bir ordusunun bile olduğu, devlet başkanının aynı zamanda hristiyan katolik mezhebi nin  ruhani lideri olan minyatür ülke vatikan! çok güzel bir ülke.ama çok zengin bir ülke. resimde de görüldüğü gibi, duvarları oluşturan her sütunun üzerini bir heykel süslüyor. bu heykeller başta hz. isa olmak üzere, 12 havarisi ve bir sürü aziz ve azizeden oluşuyor. her neyse kapıdan içeri girdiğinizde de yine aynı şekilde mikelanj ve da vinçi ye ait birçok eserin sergilendiği müze ve manastırın iç mekanı sizi karşılıyor. (müzeye giriş ücretli 8-10 avro civarı olması gerekir) daha fazla ayrıntılı tarih ve sanat bilgilerine ihtiyaç duyarsanız netten araştırmanız gerekir zira benim aktaracaklarım bu kadar. :)

isviçreli muhafızlar:))
son bir resim daha!

collesium
milattan kısa bir süre sonra inşa edilmiş, toplamda 55000 kişiyi misafir edebilen bu ikonik yapı antik çağlarda, tiyatro oyunlarına, hayvan dövüşlerine ve idamlara da ev sahipliği yapmıştır. içeriye  girişi ücrete tabi  ve sanırım 15 avro civarı. biz içeri girmedik. zira önünde çok uzun bir kuyruk vardı. darısı başınıza..

evet bu kadar gezdik yemek konusuna hiç değinmedik. öncelikle biliyorsunuz dondurması meşhur. çocuklar da olduğu için adım başı yedik diyebilirim. :) roma da bir sürü yerde helal yemek satan lokantalar bulabilirsiniz. ayrıca her avrupa seyahatimizde balık vazgeçilmezimiz. ama umurumda değil diyorsanız, italya ya gidip te pizza yememek olmaz herhalde.. birçok yerde uygun fiyata dilimler halinde satın alabileceğiniz gibi lüx mekanlarda da tadabilirsiniz. yanı sıra rizotto, lazanya, makarna çeşitleri ile şarap ve kahveleri de oldukça ünlü. tabi bizler dayandık kahve ve vejetaryen pizzaya..:) çocuklar haliyle, seyahatten sonra epey bir zaman pizza görmek bile istemediler.:))
hediyelik almak için,  vatikan dan çıkıp ta tiber nehri boyunca yürüdüğünüzde sokak ressamlarının eserlerinden veya  tüm müze çıkışlarında her keseye uygun bir şeyler mutlaka bulacaksınız. 
aziz angelo köprüsü

resimde de görüldüğü gibi her kemeri tutan sütunların üzerindeki heykelleriyle, tiber ırmağı nın iki yakasını zarif  endamıyla kavuşturan nadide bir köprü.  köprünün bir ucu aynı addaki aziz angelo kalesine açılıyor. bu kalede cem sultanın bir müddet kaldığı söyleniyor. 
pantheon

m.s. ilk yy da yapılmış, tüm tanrıların tapınağı olarak inşa edilmiş olan bu yapı roma da ki en eski ve en iyi korunmuş yapıdır. burası söylendiğine göre,  hristiyanlık tan sonra kilise olarak kullanılınca, tüm pagan tanrı heykelleri yıkılmış. bu yapı ile ilgili olarak en ilginç olan şey bence, içindeki geniş kubbenin ortasında bir açıklık olmasına rağmen içeri yağmurum girmemesi.!!
kubbe
evet sevgili okurlar, başta da dediğim gibi roma adeta bir açık hava müzesi. tavsiyem buraya en az 3-4 gün ayırmanız ve gezinizi kovalamaca şeklinde değil de, görüp yaşadıklarınızı sindirerek tecrübe etmenizdir.
iyi gezmeler!













Hiç yorum yok:

Yorum Gönder