16 Mart 2015 Pazartesi

PARİS

PARİS
13.03.2015 19:48
planlı bir gezi olduğu için, gidiş-dönüş uçak+otel masraflarımızı 700 TL gibi bir rakama  ayarladık. :) biz şubat 2015 te gittik. tam da paris charlie hebdoolayları ertesiydi. tuba ile ayşegül'ün  vize alamama endişeleri vardı ama, güvenlik gerkçesiyle turizm gelirlerinin çok düşmesinden midir nedir aksine vizeleri daha bir kolay aldılar. neyse..
öncelikle fransızların ingilizce bilip te konuşmama korkumuzun yersiz olduğunu belirtmek isterim. söze gülümseyerek bonjur diye başlayınca, muhatabımızın yüzüne bir gülümseme yayılıyor ardından ingilizce bilmese bile bir şekilde yardımcı oluyor. ama ben yine de her durum için hazırlık yapmış ve yanımda internetten çıktı olarak pratik fransızca üçbeş cümle ve terim almıştım. gidişimiz bilmek isteyenler için,  transavia hava yolu ile dönüşümüz de onur air ileydi. otelimiz de avalon paris idi. oldukça hesaplı bence. netten kolayca ulaşabilirsiniz. bölge olarak ta çok iyi. haa tabi bir de paris'in  merkezi dışa doğru genişleyerek sarmal şekilde bölgelerden oluşuyor. şöyle ki;

  
bizim otel 9. bolgedeydi galiba. orta kısımda kalan bölgeler gezip ziyaret edilecek yerlere en yakın olanlar. 
tekrar merhaba.
evet havaalanından sorunsuz ayrıldık ve bir taksi tutarak otelimize vardık. taksi yaklaşık 42 € kadar tuttu. tabi biz üç kişiyiz diye bu yola başvurduk. yoksa 12 € kişi başı tren biletiyle, gar de nord 'a ki tam bizim otelin yanıbaşında, de gidebilirdik. neyse şoför şansımıza müslüman bir faslıydı. tatlı bir sohbet eşliğinde otele vardık. unutmadan eklemek isterim taksiler üç kişiden fazlasını zaten kabul etmiyor. ön koltuğa yolcu almıyorlar. sizde dört kişiyseniz bunun için önce şoförle konuşmanız gerekecek. kabul ederse artık..
otele eşyaları atıp hemen dışarı çıktık. ilk durak champs elysees(şanzelize).metroyla gittik 2 durak. pariste metro kullanmak çok pratik zira her yere var. yerin altına indinizmi bir kere tek biletle, en kötü birkaç aktarmayla her yere gitmek mümkün. biz 14 € ya 10 adet/kişi bilet aldık. bize 4-5 gün boyunca yetti.  aynı bileti metrodan çıktıysan bile, eğer 1,5 saat geçmemişse tekrar metroya inip  tekrar kullanabilirsin.

harita ürkütücü görünse de kullanması çok basit. her metro girişinde info daki memura gitmek istediğiniz yeri söyleyin o size hangi durakta inmeniz gerektiğini harita üzerinde gösteriyor. haritam koyboldu diyorsanız çıkarıp bir tane hemen veriyor.:) zaten birkaç kullanımdan sonra kendiniz hangi durağa ve hangi yöndeki kaç nolu treni kullanmanız gerektiğini anlıyorsunuz. korkmayın.!
ilk yemeğimizi yine kapısında halal  yazan bir cezayirlinin yerinde yedik. porsyonlar oldukça doyurucu ve güzeldi.

ay! resmin boyutunu ayarlayamadım biraz flu oldu.:(
şanzelize, bizim istanbul bağdat caddesi gibi bir yer. geniş ağaçlıklı bir bulvar. bir ucunda zafer meydanı diğer ucunda concord meydanı var. marka alışveriş için uygun mekan. bulvar üzerindeki çeşitli cafeler ayrı bir hava vermiş ama burada fiyatlar diğer mekanlara oranla biraz pahalı. ama biz gene de bir kahve içtik. akşam zafer meydanına kadar yürüdük. sokak müzisyenleri eşliğnde, bir de yabancı olmanın rahatlığıyla tabi.. 

zafer meydanı arkada. önde ayşegül.:)

concorde meydanı tarafı.

zafer meydanına geçerken alt geçitte..
ertesi günü sabahtan çıktık şehri dolaşmaya. önce louvre ! sabah gidip uzun sıralar beklemek istemedik. giriş ücreti kişi başı 13€ idi galiba. +5 € kulaklık parası ödedim. ama kullanması zor zira çok komplike. birkaç kez benim gibi kulaklık kullananlarla nasıl kullanacağımızı istişare ederek nihayet anladım. burası çok büyük. insan içinde kayboluyor. zira biz kaybolduk. daha doğrusu ayşegülle tuba beni kaybetmişler. bir iki saat bulamayınca da dua edip iki ayrı köşeyi beklemişler nolur burdan geçsin diye.:))  ee dil bilmek şart tabi. karşılaştık tabi sonunda.. özellikle zengin resim ve heykel müzesi diyebilirim. diğer eserleri o kadar  çarpıcı bulmadığımı söyleyebilirim. tabi bazı meşhur tabloların önü oldukça kalabalıktı. malum mona lisa gibi.. ama burasını sanatta  meraklı birinin bir günde bitirmesi mümkün değil. zira müze içi yürüme yolları toplamı 16 km. 

louvre'un arka girişi.

mona lisa' nın önü.

resim galesi bölümlerinden bir koridor..
şimdi biraz ara..
tekrar merhaba. 
evet nerde kalmıştık. louvre dan sonra sein nehri kıyısına indik. acıkmıştık. oradaki kafelerin birinde yemek yedik. tarzımızdan şaşmadan müslüman bir restoranı tercih ettik. bu arada bu tip yerlerde her türlü kebab çeşitlerini 13-15 € kadar bir paraya afiyetle yiyebilirsiniz. aslında şahsen ben yemekte fazla hassas davranmam farklı tatları severim ama  bu seyahatimde arkadaşlarımın tercihlerini de dikkate almam gerektiği için genelde bu tip yemekler yedik. fransız mutfağını denemedik. ama deneseydik te 25-30 € dan fazla olmazdı. arzu edenler montmarte deki 200 yıllık meşhur esnaf lokantası  chartier'e uğrayabilir ve  burada bizim damak zevkimize uygun kaz ciğeri ya da ördek konfit tadabilir. fiyatlar oldukça uygun diye biliyorum (10-15 € dan fazla değil)ve ayrıca çok kalabalık olduğunu da duydum. tabi daha pahalı restoranlardan, rue ı'eperon üzerinde maurice chevalier de  meraklılar  eskargot da deneyebilir.:)).



yemekten sonra nehir kenarında. 

köprülerin birçoğu asma kilitlerle dolu. aşıklar burda sözüm ona aşklarını kitleyip anahtarını da nehre fıydırıyorlar. tabi isteyene kilit satışları civardaki hediyelikçilerde var. bu arada hediyelik için sein nehri, şanzelize den, ressamlar tepesi ise her yerden daha uygun. tavsiyem alışverişi son güne bırakmanız ve hediyelik için ressamlar tepesi(sacre coeur bazilikası)  civarını tercih etmeniz. 

eyfel kulesine 1 saatlik sıra bekledikten sonra 15 € civarında bir ücretle çıktık. şehrin panoramik manzarası için ideal. değermiydi derseniz emin değilim. adeta bir demir yığını ama parise gittik eyfele çıkmadık olmasın diye işte..

notr dame kilisesi meşhur. tam da pazar ayinine rast geldik. ilginçti. çok eski bir kilise. özellikle pencerelerdeki cam işlemeleri muhteşemdi bence. içerdeki ruhani atmosfer de yaşanmaya değerdi doğrusu. kulesine çıkmadık. zira bir de orda sıra beklemek istemedik. bu arada kuleye çıkmak ücretli galiba 12 € idi. emin değilim ama asla daha fazla değildir.

kim demiş pariste cami yok diye. :-) arayınca buluyormuş insan. kafaya taktık ve epey bir yürümenin ardından evet..  içindeki herkes çok mihmandar ve güleryüzlüydü. namaz kıldık dinlendik. bilmek isteyenlere nehir kıyısından doğuya doğru yürüyorsunuz(jardin des plantes) doğa parkı var. içinde mineraloji, jeologi müzeleri falan var. hemen arkasında. kime sorsanız söylerler.

jardin des plantes
nehir turumuzdan.! mutlaka tavsiye ederim. fiyatlar yine 14-15 € civarı. içerde bir de gezerken geçtiğimiz mekanların tanıtımını yapan tatlı bir rehberimiz de vardı.

concorde meydanı. meşhur giyotinle içinde asillerinde olduğu bilmem kaçbin kellenin  uçurulduğu meydan.

bu artisi çıkarabildiniz mi?:)


bisiklet taksiyle meydandan şanzelizeye giderken. müzik yayınımız bile vardı. tavsiye derim. adam başı 5€. 




ressamlar tepesi. sacre de coure yanında alışveriş, konser,  füniküler ve panoramik şehir manzarası için şiddetle tavsiye derim. 

daha bir sürü fotoğraf var tabi de 

sacre coeur! bembeyaz, yaşlandıkça da beyazlayan bir bazilika. buranın hikayesine göre zengin güzel bir kızın gönlü fakir bir gence düşünce tabi soylu babası kızı vermeyince, kız da kendisini bu kiliseye kapatmış rahibe olup kimseyle evlenmesin diye.  ama kızın gün günden eriyip hastalandığını gören benim zihniyetteki :) rahibeler kızı ara ara  sevgilisiyle burada gizlice buluştururlarmış. işte o yüzden adı gizli ya da kutsanmış kalp olan sacre coeur. ressamlar tepesi bu yerin hemen sağında fünikülerle çıkın metro bileti geçerli. inerken merdivenleri kullanırsınız. budapeşte filmini seğrettikten sonra hep binmek istemişimdir fünikülere. bu arada hoş vakit geçirmek için güzel film. 

umarım paris yolcularına  faydası olmuştur. keyifli yolculuklar.

1 yorum: