PARİS
13.03.2015 19:48
13.03.2015 19:48
planlı bir gezi olduğu
için, gidiş-dönüş uçak+otel masraflarımızı 700 TL gibi bir rakama
ayarladık. :) biz şubat 2015 te gittik. tam da paris charlie
hebdoolayları
ertesiydi. tuba ile ayşegül'ün vize alamama endişeleri vardı ama,
güvenlik gerkçesiyle turizm gelirlerinin çok düşmesinden midir nedir aksine
vizeleri daha bir kolay aldılar. neyse..
öncelikle fransızların
ingilizce bilip te konuşmama korkumuzun yersiz olduğunu belirtmek isterim. söze
gülümseyerek bonjur diye başlayınca,
muhatabımızın yüzüne bir gülümseme yayılıyor ardından ingilizce bilmese bile
bir şekilde yardımcı oluyor. ama ben yine de her durum için hazırlık yapmış ve
yanımda internetten çıktı olarak pratik fransızca üçbeş cümle ve terim
almıştım. gidişimiz bilmek isteyenler için, transavia hava yolu ile dönüşümüz de onur
air ileydi.
otelimiz de avalon paris idi. oldukça hesaplı
bence. netten kolayca ulaşabilirsiniz. bölge olarak ta çok iyi. haa tabi bir de
paris'in merkezi dışa doğru genişleyerek sarmal şekilde bölgelerden
oluşuyor. şöyle ki;
bizim otel 9. bolgedeydi
galiba. orta kısımda kalan bölgeler gezip ziyaret edilecek yerlere en yakın
olanlar.
tekrar merhaba.
evet havaalanından
sorunsuz ayrıldık ve bir taksi tutarak otelimize vardık. taksi yaklaşık 42 €
kadar tuttu. tabi biz üç kişiyiz diye bu yola başvurduk. yoksa 12 € kişi başı
tren biletiyle, gar de nord 'a ki tam bizim otelin
yanıbaşında, de gidebilirdik. neyse şoför şansımıza müslüman bir faslıydı.
tatlı bir sohbet eşliğinde otele vardık. unutmadan eklemek isterim taksiler üç
kişiden fazlasını zaten kabul etmiyor. ön koltuğa yolcu almıyorlar. sizde dört
kişiyseniz bunun için önce şoförle konuşmanız gerekecek. kabul ederse artık..
otele eşyaları atıp hemen
dışarı çıktık. ilk durak champs elysees(şanzelize).metroyla gittik 2 durak.
pariste metro kullanmak çok pratik zira her yere var. yerin altına indinizmi
bir kere tek biletle, en kötü birkaç aktarmayla her yere gitmek mümkün. biz 14
€ ya 10 adet/kişi bilet aldık. bize 4-5 gün boyunca yetti. aynı bileti
metrodan çıktıysan bile, eğer 1,5 saat geçmemişse tekrar metroya inip
tekrar kullanabilirsin.
harita ürkütücü görünse de
kullanması çok basit. her metro girişinde info daki memura gitmek istediğiniz
yeri söyleyin o size hangi durakta inmeniz gerektiğini harita üzerinde gösteriyor.
haritam koyboldu diyorsanız çıkarıp bir tane hemen veriyor.:) zaten birkaç
kullanımdan sonra kendiniz hangi durağa ve hangi yöndeki kaç nolu treni
kullanmanız gerektiğini anlıyorsunuz. korkmayın.!
ilk yemeğimizi yine
kapısında halal yazan bir cezayirlinin yerinde
yedik. porsyonlar oldukça doyurucu ve güzeldi.
ay! resmin boyutunu
ayarlayamadım biraz flu oldu.:(
şanzelize, bizim istanbul bağdat
caddesi gibi
bir yer. geniş ağaçlıklı bir bulvar. bir ucunda zafer meydanı diğer ucunda
concord meydanı var. marka alışveriş için uygun mekan. bulvar üzerindeki
çeşitli cafeler ayrı bir hava vermiş ama burada fiyatlar diğer mekanlara oranla
biraz pahalı. ama biz gene de bir kahve içtik. akşam zafer meydanına kadar
yürüdük. sokak müzisyenleri eşliğnde, bir de yabancı olmanın rahatlığıyla
tabi..
zafer
meydanı arkada. önde ayşegül.:)
concorde
meydanı tarafı.
zafer meydanına geçerken
alt geçitte..
ertesi günü sabahtan
çıktık şehri dolaşmaya. önce louvre ! sabah gidip uzun sıralar
beklemek istemedik. giriş ücreti kişi başı 13€ idi galiba. +5 € kulaklık parası
ödedim. ama kullanması zor zira çok komplike. birkaç kez benim gibi kulaklık
kullananlarla nasıl kullanacağımızı istişare ederek nihayet anladım. burası çok
büyük. insan içinde kayboluyor. zira biz kaybolduk. daha doğrusu ayşegülle tuba
beni kaybetmişler. bir iki saat bulamayınca da dua edip iki ayrı köşeyi
beklemişler nolur burdan geçsin diye.:)) ee dil bilmek şart tabi.
karşılaştık tabi sonunda.. özellikle zengin resim ve heykel müzesi diyebilirim.
diğer eserleri o kadar çarpıcı bulmadığımı söyleyebilirim. tabi bazı
meşhur tabloların önü oldukça kalabalıktı. malum mona
lisa gibi..
ama burasını sanatta meraklı birinin bir günde bitirmesi mümkün değil.
zira müze içi yürüme yolları toplamı 16 km.
louvre'un arka girişi.
mona
lisa' nın önü.
resim galesi bölümlerinden
bir koridor..
şimdi biraz ara..
tekrar merhaba.
evet nerde kalmıştık.
louvre dan sonra sein nehri kıyısına indik.
acıkmıştık. oradaki kafelerin birinde yemek yedik. tarzımızdan şaşmadan
müslüman bir restoranı tercih ettik. bu arada bu tip yerlerde her türlü kebab
çeşitlerini 13-15 € kadar bir paraya afiyetle yiyebilirsiniz. aslında şahsen
ben yemekte fazla hassas davranmam farklı tatları severim ama bu
seyahatimde arkadaşlarımın tercihlerini de dikkate almam gerektiği için genelde
bu tip yemekler yedik. fransız mutfağını denemedik. ama deneseydik te 25-30 €
dan fazla olmazdı. arzu edenler montmarte deki 200 yıllık meşhur
esnaf lokantası chartier'e uğrayabilir ve burada bizim damak
zevkimize uygun kaz ciğeri ya da ördek konfit tadabilir. fiyatlar oldukça uygun
diye biliyorum (10-15 € dan fazla değil)ve ayrıca çok kalabalık olduğunu da
duydum. tabi daha pahalı restoranlardan, rue ı'eperon üzerinde maurice
chevalier de
meraklılar eskargot da deneyebilir.:)).
yemekten sonra nehir
kenarında.
köprülerin birçoğu asma
kilitlerle dolu. aşıklar burda sözüm ona aşklarını kitleyip anahtarını da nehre
fıydırıyorlar. tabi isteyene kilit satışları civardaki hediyelikçilerde var. bu
arada hediyelik için sein nehri, şanzelize den, ressamlar tepesi ise her yerden
daha uygun. tavsiyem alışverişi son güne bırakmanız ve hediyelik için ressamlar
tepesi(sacre coeur bazilikası) civarını tercih etmeniz.
eyfel
kulesine 1 saatlik sıra bekledikten sonra 15 €
civarında bir ücretle çıktık. şehrin panoramik manzarası için ideal. değermiydi
derseniz emin değilim. adeta bir demir yığını ama parise gittik eyfele çıkmadık
olmasın diye işte..
notr
dame kilisesi meşhur. tam da pazar ayinine rast
geldik. ilginçti. çok eski bir kilise. özellikle pencerelerdeki cam işlemeleri
muhteşemdi bence. içerdeki ruhani atmosfer de yaşanmaya değerdi doğrusu.
kulesine çıkmadık. zira bir de orda sıra beklemek istemedik. bu arada kuleye çıkmak
ücretli galiba 12 € idi. emin değilim ama asla daha fazla değildir.
kim demiş pariste cami yok
diye. :-) arayınca buluyormuş insan. kafaya taktık ve epey bir yürümenin
ardından evet.. içindeki herkes çok mihmandar ve güleryüzlüydü.
namaz kıldık dinlendik. bilmek isteyenlere nehir kıyısından doğuya doğru
yürüyorsunuz(jardin des plantes) doğa parkı var. içinde
mineraloji, jeologi müzeleri falan var. hemen arkasında. kime sorsanız
söylerler.
jardin des plantes
nehir turumuzdan.! mutlaka
tavsiye ederim. fiyatlar yine 14-15 € civarı. içerde bir de gezerken geçtiğimiz
mekanların tanıtımını yapan tatlı bir rehberimiz de vardı.
bu artisi çıkarabildiniz
mi?:)
bisiklet taksiyle
meydandan şanzelizeye giderken. müzik yayınımız bile vardı. tavsiye derim. adam
başı 5€.
ressamlar tepesi. sacre de
coure yanında alışveriş, konser, füniküler ve panoramik şehir manzarası
için şiddetle tavsiye derim.
sacre coeur! bembeyaz, yaşlandıkça da beyazlayan bir
bazilika. buranın hikayesine göre zengin güzel bir kızın gönlü fakir bir gence
düşünce tabi soylu babası kızı vermeyince, kız da kendisini bu kiliseye
kapatmış rahibe olup kimseyle evlenmesin diye. ama kızın gün günden
eriyip hastalandığını gören benim zihniyetteki :) rahibeler kızı ara ara
sevgilisiyle burada gizlice buluştururlarmış. işte o yüzden adı gizli ya
da kutsanmış kalp olan sacre coeur. ressamlar tepesi bu yerin hemen sağında
fünikülerle çıkın metro bileti geçerli. inerken merdivenleri kullanırsınız. budapeşte filmini seğrettikten sonra
hep binmek istemişimdir fünikülere. bu arada hoş vakit geçirmek için güzel
film.
umarım paris yolcularına
faydası olmuştur. keyifli yolculuklar.
Hımm bende gitmek istiommm...
YanıtlaSil