neyse akşam üzeri kasabaya vardık ve tren istasyonundan bir taksiye atladık ve internetten ayarladığımız geceliği 60 $ olan(iki kişi) motele 5 dakikada vardık. zaten çok küçük bir yerleşim alanı. arabayla her yer 5 dakika. otele eşyaları atıp bir yarım saat yorgunluk attıktan sonra kendimizi "karanlık oldu" demedik dışarı attık.
şelalelerin içinde bulunduğu niagara falls state park 5 dakika yürüme mesafesindeydi. sorunca herkes gösteriyor zaten.
"hudson nehri" trenden çekmiştim.
bir saat sonra yine aynı manzara..
akşam üzeri niagara falls state park'tayken..
ayağımızın tozuyla çektiğimiz videoda şelaleleri ilk gördüğümüz an.!
ertesi sabah tekrar soluğu aynı yerde aldık. niagara şelaleleri toplamda üç tanedir. en büyüğü olan horseshoe kanada sınırları içinde, nispeten daha küçük olan diğer ikisi ise amerikan şelaleleri olarak amerika sınırları içinde kalmaktadır. zaten bu bölgedeki doğal sınırı oluşturan nehrin adı da niagara.
ayrıca nehrin üzerinde kanada'ya geçmek için kullanılan bir köprüde var. evet bu muhteşem su gücünden faydalanmak için nehir üzerinde kurulmuş hidroelektrik santraller de bölge elektriğini sağlamaktaymış. her neyse burası amerika nın kuzeyinde olduğu için hava yaz ortası olmasına karşın asla sıcak değildi. siz de gidecekseniz en azından kalın bir hırka ya da ceket mutlaka götürün.
burada yapılacak şeyler arasında en başta maid of mist adlı iskeleden kalkan aynı adlı teknelerle şelalelerin çok yakınına kadar yaklaşabileceğiniz, yarım saat kadar süren gezi var. bu gezinin fiyatı kişi başı 15-20 $ kadar bir şey. ayrıca tekneyle gezmeye çıkmadan önce bedavaya seyir terasından muhteşem manzaranın tadına varabilirsiniz. burada ayrıca tekneye binmek için aşağı inen bir asansör de var. bir de tekneye binmeden önce ıslanmamak için, mavi renkli ince plastik pelerinler de veriyorlar.ama buraya kadar gelmişken bu tekne turunu kaçırmamanızı öneririm.
seyir terasından..
teknenin içindeyken..
sonrasında tekneden indiğimiz yerde kendimizi bir hediyelik eşya satan mağazanın içinde bulduk. park dışında da bir sürü var zaten..burada her keseye ve zevke uygun çeşitlilikte hediyelikler vardı. ayrıca keçi adası(goat island) bu parkın bir parçası. burada yürüyüş yapmak, hatta ufak çaplı piknik yapmak bile mümkün. bu adaya geçmek için köprüler var. ayrıca şelalenin dökülen sularının arkasında bulunan cave of winds e gidilebilir. bunun için tur biletlerini park içindeki kompleksten tekne turuyla birlikte alabilirsiniz.
arka planda görülen ve kanada tarafına geçebilmenizi sağlayan rainbow köprüsü.
bizim vizemiz olmadığı için geçmedik.
cave of winds turundayken..
goat island da gezerken..
yemek konusuna gelince; parkta muhtelif büfelerde fast food seçenekleri var. ama biz bir minibüsten halal food satan bir pakistanlı'dan acılı birer tabak yedik. pişman olmadık. ama parktaki bir büfeden aldığımız pahalı dondurmaların tadı berbattı. pişman olduk.:( (valla tanesi 7.5 $ mıydı neydi?) dondurma almadan önce mutlaka fiyatını sorun!
burada iki gece kaldık. ilk gün akşam vardığımız için böyle oldu. eğer siz sabahtan gelirseniz sadece bir gün konaklayarak ta buradaki tüm aktiviteleri yapmak için yeterli zaman bulacağınıza inanıyorum. tabi kanada tarafına geçmek isteyenleri bilemem. zira birçok kişi bunu yapıyor..
ertesi gün sabahtan belediye otobüsüyle 40 dakika kadar süren bir yolculuk sonrasında buffalo şehir merkezine geldik. burada da biraz gezdikten sonra öğlen yemeğinin ardından havaalanına gitmek için, bir başka belediye otobüsüne atladık.
sırada chicago var.:)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder